10. Sınıf Bilim ve Kültür Yayınları Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 121 Cevabı

“10. Sınıf Bilim ve Kültür Yayınları Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 121 Cevabı” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Bilim ve Kültür Yayınları Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 121 Cevabı

İmam Azam Ebû Hanîfe, 767 yılında vefat etmiştir (Görsel 5.6).

İslam dininin iman esaslarıyla birlikte abdest, namaz, oruç, hac gibi ibadetlerle evlenme, boşanma, ticaret gibi konulardaki hükümlerini belirlemede Kur’an-ı Kerim’i ve Peygamberimizin (s.a.v.) sünnetini esas alan Ebû Hanîfe, sahâbîlerin görüşlerinden de yararlanmıştır. Kendisi, uyguladığı bu yöntemi şöyle belirtmektedir:

“Allahü Teâlâ’nın kitabı Kur’an-ı Ke- rim’deki hükümleri tereddütsüz kabul ederim. Onda bulamadığım konularda Resûlullah’ın (s.a.v.) sünnetini esas alırım.

Sünnette açık bir hüküm bulamazsam, sahâbîlerden dilediğimin görüşünü kabul ederim. Eğer bu üç kaynakta da hüküm bulamazsam başkasının görüşüne bakmam, kararı kendim veririm.”(33)

Ebû Hanîfe, bir konuda kendi görüşünü belirlerken toplumun örf ve âdetlerini dikkate almış, ancak bunların Kur’an-ı Kerim’e ve sünnete uygun olmasına son derece özen göstermiştir.(34) Onun görüşleri kendi döneminde olduğu gibi sonraki yıllarda da pek çok Müslüman tarafından benimsenmiştir.

Ebû Hanîfe’nin öğrencileri olan ve İmameyn (İki İmam) diye de anılan Ebû Yusuf Yakup (ö. 182/798) ve Muhammed bin Hasan Şeybânî (ö. 189/805) de Hanefî mezhebinde önemli bir yere sahiptir. Nitekim bazı meselelerde bu iki imamın görüşü benimsenmiştir.

Türkiye, Suriye, Irak, Kafkasya, Orta Asya, Pakistan, Hindistan, Çin, Japonya, Bangladeş ve Balkanlar’daki Müslümanların çoğunluğu Hanefî mezhebine bağlıdır.

Mâlikîlik

Malikîlik, İslam hukukçularından Mâlik bin Enes’in görüşlerini kabul eden mezheptir. 712 yılında Medine’de doğan Mâlik bin Enes, aynı şehirde sahâbîlerden ve çağdaşı olan âlimlerden İslamî ilimleri öğrenmiştir. Kendi döneminde Medine’nin en büyük âlimi kabul edilen ve çok sayıda kişiye ilim öğreten İmam Mâlik, 795 yılında Medine’de vefat etmiştir.

Mâlik bin Enes, İslam’ın hükümlerini belirlemede sırasıyla Kur’an-ı Kerim’i, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sünnetini, sahâbîlerin görüşlerini ve âlimlerin tamamına yakınının kabul ettikleri hükümleri (icmâyı) esas almıştır.

Mâlikî fıkıh usulünü diğer mezheplerden ayıran en meşhur husus, Medine ehli denilen ve Hz. Peygamber’den (s.a.v.) tebeü’t-tâbiîne (sahâbîden sonra gelen ve tâbiîn denilen nesilden sonrakilere) kadarki zaman diliminde yaşayan sahâbî ve tâbiîlerin görüş ve uygulamalarının icmâdan sonra bağlayıcı bir delil olarak kabul edilmesidir. İmam Mâlik, Kur’an, sünnet ve icmâda hükmünü bulamadığı meselelerde bu Medine ehlinin üzerinde ittifak (icmâ) ettikleri görüş ve uygulamaları esas almıştır. Bu kaynaklarda da hüküm bulamadığında ise kendi görüşünü açıklamıştır. Görüşünü açıklarken de kamu

• Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

“10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Cevapları Bilim ve Kültür Yayınları Sayfa 121” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.