“10. Sınıf Bilim ve Kültür Yayınları Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 46 Cevabı” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Bilim ve Kültür Yayınları Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 46 Cevabı
Peygamberimiz (s.a.v.) yirmi beş yaşlarında iken Kâbe’yi onaran Araplar, Haceru’l-Esved (Kara Taş) denilen taşın yerine konulmasında anlaşamamışlardı. Her kabile, taşı kendisi koymak istiyordu. Kabile bireyleri arasındaki tartışma neredeyse kavgaya dönüşecekti. O sırada Kâbe’ye gelmekte olan Hz. Muhammed’i (s.a.v.) görünce, “İşte, el-Emin geliyor. Onu hakem tayin edelim, çünkü o, adil ve dürüsttür. Vereceği kararı seve seve kabul ederiz.” dediler. Peygamberimizin (s.a.v.) kararını da gönül hoşluğu ile kabullendiler ve uyguladılar. İnsanların Peygamberimize (s.a.v.) olan bu itimatları, onun adalet ve dürüstlüğünün göstergesiydi.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), Hz. Hatice (r.anhâ) ile evliliğinden önce ticaret ortaklığı yaptığı zamanlarda da alışverişten kazandığı parayı, dönüşünde Hz. Hatice’ye (r.anhâ) eksiksiz verir, kendi payını ondan sonra alırdı. Geçimini ticaretle sağlayan Mekke halkından bazıları mallarını satmak için civardaki yerleşim yerlerine gidecekleri zaman değerli eşyalarını Peygamberimize (s.a.v.) emanet ederdi. Peygamberimiz (s.a.v.) bu eşyaları korur, sahipleri yolculuktan döndüğünde kendilerine teslim ederdi. Hz. Peygamber (s.a.v.), bir kimseden borç almışsa borcunu da zamanında ve eksiksiz öderdi.
Biz de Peygamberimiz (s.a.v.) gibi dürüst olmalıyız. Herkese adaletli ve dürüst davranmalı, verdiğimiz sözleri yerine getirmeliyiz. Bize emanet edilen eşyaları düzgün kullanmalı, sahibine zamanında geri vermeliyiz. Birinden borç almışsak zamanında ödemeliyiz. Arkadaşlarımızın bize açtığı sırları başkalarına anlatmaktan, insanların özel hayatlarını, kusurlarını araştırmaktan, dedikodularını yapmaktan kaçınmalıyız. Haksızlıklara karşı çıkmalı, daima haklılardan yana olmalıyız. Arkadaşlarımız arasında anlaşmazlık çıktığında haklı olanı savunmalı, diğerine de haksız olduğunu güzellikle izah edip kavratmaya çalışmalıyız.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), hayvanlara karşı da çok merhametliydi. Evinde beslediği hayvanların yiyeceğini, suyunu zamanında verir, bakımlarını yapardı. Çocukluğunda kırlarda koyun otlatırken rastladığı kuşlara yem ve su verirdi. Kuşların yuvalarını bozmaz, bozmak isteyenlere engel olurdu. Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.), bir kuşun yuvasından yavrularının alındığını ve anne kuşun onları aradığını görünce, “Bu zavallının yavrusunu alarak ona kim eziyet etti, çabuk yavrusunu geri verin.”(45) dedi. Yavruları alan çocuklar, onları yuvalarına koydular.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) temizliğe büyük önem verirdi. Sık sık yıkanır, uzayan tırnaklarını keserdi. Yanında daima ayna, tarak ve misvak bulundurur, saçlarının bakımını yapıp onları düzgünce tarar, dişlerini misvakla fırçalardı. Yemeklerden önce ve sonra ellerini ve ağzını yıkamayı, dişlerini temizlemeyi alışkanlık edinmişti. Peygamberimiz (s.a.v.), yiyecek ve içeceklerin, kullandığı tencere, tabak ve diğer eşyaların temiz olmasına da dikkat eder; evini, çevresini, gelip geçtiği yolları, sokakları, halka açık diğer yerleri temiz tutmaya özen gösterirdi.
Abdullah bin Abbas’ın (r.a.), “Ben, Resûlullah’ın (s.a.v.) üzerinde çok güzel elbiseler gördüm.”(46) dediği Hz. Peygamber (s.a.v.) giyimine özen gösterir, temiz elbiseler giyer, güzel koku sürünürdü. Sokaktan geçtiğinde onun güzel kokusu hemen sezilir, insanlar, o yoldan Peygamberimizin (s.a.v.)
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
“10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Cevapları Bilim ve Kültür Yayınları Sayfa 46” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap