Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kişi misafirine ikram etsin. Allah’a ve ahiret gününe iman eden kişi komşusunu rahatsız etmesin. Allah’a ve ahiret gününe iman eden kişi ya hayır söylesin ya da sussun.”
Ahirete inanan insan; her davranışını düşünerek ve değerlendirerek yapar. Yapacağı davranışların sonucunu düşünür. Bu bilinçle davranışlarına yön veren kişi, hatalarını ve kötülüklerini en aza indirir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de “Akıllı kişi, kendisini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışandır. Âciz kişi ise arzularına uyup bir de Allah’tan (bağışlanma) umandır.”*1* buyurarak bu konuda nasıl davranmamız gerektiğini bizlere hatırlatmıştır.
Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Meryem hakkında neler biliyorsunuz?
- Cevap: Hz. Meryem, İslâm’da üstün nitelikleri sebebiyle yüceltilen, iffet ve itaat simgesi bir şahsiyet olarak gösterilen Meryem, Hıristiyanlık’ta “tanrı doğuran” olarak nitelenmekte, Hıristiyanların ibadet hayatında önemli bir yer tutmakta, onun da Hz. Îsâ gibi aslî günahtan uzak olduğuna ve öldükten sonra semaya yükseldiğine inanılmaktadır. İsa (y. MÖ 4 – y. MS 30/33), birinci yüzyılda yaşamış bir Yahudi vaiz ve dinî liderdi. Dünyanın en çok mensuba sahip dini olan Hristiyanlığın merkezî figürüdür. Hristiyanlar İsa’nın Eski Ahit’te kehanet edilen ve beklenen Mesih, Tanrı’nın Oğlu ve Tanrı’nın enkarnasyonu olduğuna inanır. İsa, mensubu olduğu Yahudi toplumunda Yusuf’un oğlu İsa olarak anılırdı.
Kur’an-ı Kerim’de açıkça bildirildiği gibi Hz. Meryem, bir süre sonra Allah’ın (c.c.) mucizesi olarak Hz. İsa’yı (a.s.) dünyaya getirmişti. Ancak Hz. Meryem oldukça üzgün ve gergindi. O, insanların kendisini suçlayacaklarından, kendisine iftira atıp karalayacaklarından endişe ediyordu. Kendi kendine, keşke hiç dünyaya gelmeseydim, diyordu. Cebrail (a.s.) ona, korkuya kapılmamasını ve kimseden çekinmemesini söylemişti. Kendisini suçlayacak kişilere karşı neler söylemesi gerektiği konusunda da ona şöyle demişti: “Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan ‘Şüphesiz ben Rahman’a susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım.’ de.”^ Nihayet Hz. Meryem, kucağında çocuğu ile halkının yanına gelmişti. Onlar şöyle demişti: “Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın! Ey Harun’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi.”(3)
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
“Hakkında şüpheye düştükleri hak söze göre Meryem oğlu İsa işte budur. Allah’ın çocuk edinmesi düşünülemez. O, bundan yücedir, uzaktır. Bir işe hükmettiği zaman ona sadece ‘Ol!’ der ve o da oluverir. Şüphesiz, Allah, benim de Rabb’im sizin de Rabb’inizdir. Öyleyse (yalnız) ona kulluk edin. Bu, dosdoğru bir yoldur. (Fakat Hristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler…” (Meryem suresi, 34-37. ayetler.)
Yukarıdaki ayetlerde verilmek istenen mesaj nedir? Yorumlayınız ve düşüncelerinizi aşağıya yazınız.
- Cevap: Allah’ın kudretinin her şeye yetebileceğine inanılması gerektiği ve onun mucizelerinin sorgulanmaması gerektiği anlatılmaktadır.
oğlu İsa! Sana ve annene lütfettiğim nimetleri hatırla! Seni Rûhulkudüs’le (Cebrail) desteklemiştim de hem beşikte iken hem de yetişkin hâlinde insanlarla konuşuyordun. Sana yazmayı, hikmeti, Tevrat ve İncil’î öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş biçiminde bir şey yapıp ona üflüyordun ve benim iznimle derhâl kuş oluyordu. Benim iznimle körü ve alacalıyı iyileştiriyordun. Yine benim iznimle ölüleri diriltiyordun. Onlara açık kanıtlar getirdiğin zaman buna karşı içlerinden inkâr edenler ‘Bu düpedüz bîr büyü’ dediklerinde İsrailoğullarmın sana zarar vermelerini önlemiştim.”^ Ancak bu ayetten de anlaşılacağı gibi İsrailoğulları Hz. İsa’ya (a.s.) inanmamışlardı. Onun, Allah’ın (c.c.) izniyle ortaya koyduğu mucizeleri de büyücülük, sihirbazlık olarak nitelendirmişlerdi. İsrailoğulları bir süre sonra da Hz. İsa’yı (a.s.) toplum içerisinde kargaşa çıkarmakla suçlamıştı. Hz. İsa (a.s.) ne kadar uğraşırsa uğraşsın bir türlü İsrailoğullarını inkarcılıktan ve yaptıkları kötülüklerden vazgeçirememişti. Hz. İsa’ya (a.s.) inanan, onun yolundan giden insanlar da olmuştu. Bunlardan bir bölümü havarilerdi. Havariler çoğunlukla Hz. İsa’nın (a.s.) yanında bulunuyor, ona gelen vahiyleri öğreniyor, ilahi ilkeleri öğrenip uygulamaya çalışıyordu. Ancak havariler de İsrailoğullarmın 1
- Cevap: Bu sayfada herhangi bir soru bulunmamaktadır.
” … Hâlbuki onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler; (başkası ona benzer kılındığı için) şüphe içine düşürüldüler. Onun hakkında ihtilafa düşenler, bu konuda tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta hiçbir bilgileri yoktur sadece zanna uyuyorlar. Onu kesin olarak öldürmediler. Bilakis Allah onu kendine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.” (Nisa suresi,157-158. ayetler.)
Yukarıdaki ayetlerde Hz. İsa (a.s.) hakkında ne gibi açıklamalar yer almaktadır.
- Cevap: Hz. İsa’nın mucizelerinden bahsedilmektedir. Onun Allah yolunda nasıl öldürüldüğünden çarmıha gerildiğinden bahsedilmektedir.
“7. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Gün Yayınları Sayfa 25-26-27-28-29 Cevapları” beğendiyseniz sosyal medyada paylaşabilir ve aşağıda bulunan emojilerle duygularınızı ifade edebilirsiniz 🙂
Yorum Yap