Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

9. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Erkad Yayıncılık Sayfa 22

“9. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Sayfa 22 Erkad Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Erkad Yayınları Sayfa 22

Bilgi Kutusu

İmanın olgunluğa ulaşması, insanın inandıklarını davranış hâline dönüştürmesine bağlıdır.

İmanı üstün bir dereceye getirmek ve böyle iman sahiplerine Allah’ın (c.c.) vadettiği sonsuz nimetlere kavuşmak için de amel gereklidir. İnsan sadece inanılması gerekli şeyleri tasdik eder, ameli umursamayan bir tavır sergileyip yasakları çiğnerse dine, Allah’a (c.c.) ve O’nun peygamberine olan bağlılığı yavaş yavaş azalır, günün birinde kalbindeki iman ışığı da sönüp gider. O hâlde amelin hem imanı güçlendirmede üstlendiği rol hem de müminin cehennem azabından kurtularak nimetlere ulaşmasına aracı olması ve Rabb’ine karşı kulluk görevini yerine getirmesi bakımından önemi çok büyüktür (Görsel 1.10).

b. Amel İmanın Ayrılmaz Parçası Değildir

İslam bilginlerine göre amel, imanın parçası, rüknü ve olmazsa olmaz unsuru değildir. Bu sebeple bütün dinî esasları kalpten benimsemiş takat çeşitli sebeplerle buyrukları yerine getirmemiş veya yasakları çiğnemiş olan kimse, işlediği günahı helal saymadığı müddetçe mümin sayılır.

1. Kur’an-ı Kerim’de “İman edenler ve salih amel işleyenler…”^ diye başlayan pek çok ayet vardır. Bu ayetlerde iman edenlerle salih amel işleyenler ayrı ayrı zikredilmiştir. Salih amel, kaynağını Kur’an-ı Kerim ve sünnetten alan, insanın imanını güçlendirmek için bilinçli olarak yapılan tüm güzel davranışlara denir.34 (35) 36 Eğer amel imanın bir parçası olsaydı “iman edenler” denildikten sonra bir de “salih amel işleyenler” denmesine gerek olmazdı.

2. Bazı ayetlerde ise iman, amelin geçerli olabilmesi için şart kılınmıştır. “Mümin olarak dünya ve âhıret için yararlı iyi işler yapan kimseye gelince, o ne büsbütün, hatta ne de kısmen haksızlığa uğramaktan korkar.”{36) buyrulmuştur.

Eğer iman ile amel aynı şey veya amel imanın parçası olsaydı o zaman ayrı ayrı zikredilmezdi ve iman, amelin geçerli olmasının şartı sayılmazdı.

3. Din bilginleri, kalbinde imanı bulunduğu ve bunu diliyle söylediği hâlde dinin emrettiği amelleri yerine getirmeyen veya bazı yasakları çiğneyen kimseleri mümin saymışlar ancak bu kimselerin günahkâr mümin olduklarını ifade etmişlerdir. Bu görüş Ehl-i sünnet âlimlerinin ortak görüşüdür.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Erkad Yayıncılık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 22 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Din Kültürü Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!