Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

9. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Erkad Yayıncılık Sayfa 23

“9. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Sayfa 23 Erkad Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Cevapları Erkad Yayınları Sayfa 23

2. 4. Taklidî İman, Tahkiki İman
Delillere dayalı olmaksızın sadece çevrenin telkini ile meydana gelen ve âdeta kişinin İslam toplumunda doğup büyümüş olmasının doğal bir sonucu olarak oluşan imana taklidî iman denir. İslam dininde taklidî iman geçerli olmakla beraber, kişi imanını akli ve dinî delillerle güçlendirmekten sorumludur. Taklidî iman, inkârcı kimselerin ileri süreceği itirazlarla sarsıntıya uğrayabilir. Bunun için imanı, dinî ve akli delillerle güçlendirmek gerekir. Çünkü deliller, ileri sürülecek şüphe ve itirazlara karşı imanı korur. Delillere, bilgiye, araştırma ve kavramaya dayalı imana ise tahkiki iman denir. Asıl olan her Müslüman’ın tahkiki imana sahip olması, neye, niçin ve nasıl inandığının bilincini taşımasıdır.

3. Kur’an’dan Mesajlar: İsrâ Suresi 36. Ayet ve Mülk Suresi 23. Ayet

İsrâ Suresi 36. ayet

Yüce Allah kutsal kitabımız Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur. ”(37) 38 Ayet-i kerimede geçen “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme!” ifadesi; gerekli araştırmayı, incelemeyi, sorgulamayı yapmadan bilgisizce sonuca varılmaması için bir uyarıdır. İnsanın bilmediği bir şey hakkında konuşması, araştırmadan biri hakkında yargıda bulunması, yalnızca zanla hareket etmesi sonuç itibarıyla yanıltıcı olabilir (Görsel 1.11).

İnsan ya duyduğu, gördüğü ile ya da akıl ve vicdanıyla hareket eder. Başka bir ifadeyle bilgilerimiz ya habere ya gözleme ya da akla dayanır. Ayette bu bilgi kaynaklarının doğru kullanılması gerektiği, bunlardan sorumlu olunduğu inanmamak, araştırıp, sorgulamak anlatılmaktadır. Kur’an’ın bu buyruğu, insan ilişkileriyle ilgilidir. Bilimsel ve fikrî konularda kurallara uygun olarak tahminler yürütmek, görüş belirtip içtihatta bulunmak meşru, hatta gereklidir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), Kur’an ve sünnette delil bulunmaması hâlinde kişisel görüş (rey) istikametinde uygulamalarda bulunmayı onaylamıştır.<38) Ancak şahsi görüş ortaya konurken yeterli araştırma, inceleme yapılmazsa doğru sonuca ulaşılamaz. Bu durum başkalarının mağduriyetlerine neden olur.

Tartışalım

“Gerçek şu ki; o şeytanın, inanan ve yalnız Rablerine dayanıp güvenenler üzerinde onun (şeytanın) bir hakimiyeti yoktur.” (Nahl suresi, 99. ayet.) Verilen ayet ışığında taklidî imandan kurtulup tahkiki (gerçek) imana ulaşmanın önemini tartışınız.

  • Cevap: Hakka hakkıyla iman etmek anlamına gelen bu terim ile tahkiki iman aynı manaya gelir. İslam alimlerine göre imanın en üst derecesi bu mertebedir. Bu mertebeye erişmiş olan kul, Allah’ın zatına ve farklı şekillerde tecelli eden sıfatlarına vakıf olur. Bu aşamada artık şüphe yerini güçlü bir imana bırakır.

9. Sınıf Erkad Yayıncılık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı Sayfa 23 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Din Kültürü Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!